Turan Sözcüsü Detayı

Ali İhsan ÖZTÜRK / Bir Bardak Sendika! Biraz Açık Olsun…

Bir Bardak Sendika!
Biraz açık olsun lütfen...

Sendikacılığın ne tanımında, ne tarihinde, ne günümüzde, ne de gelecekte böyle bir tabirle karşılaşabileceksiniz. Demokrasi tarihi, insan hakları tarihi ve sivil toplum örgütleri tarihinde böyle bir kavram asla bulunamaz. Ancak şu bir gerçek ki, eğitim çalışanları yok sayılacak, ekonomik olarak büyük bir baskıya maruz kalacak, liyakatsiz siyasetçilerin atadığı kukla idarecilerle mücadele etmek zorunda kalacak ve bu yetmezmiş gibi haksız, hukuksuz, vicdansız mülakatlarla hakları gasp edilecek. Mülakat adı altında adam kayırmacılık ve torpil düzeni devam edecek, fakat siz hâlâ bir bardak ya da termos hediye ederek sendikacılık yaptığınızı iddia edeceksiniz. Bunun adı sendikacılık mı?Eğitim çalışanlarının yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunlar gün geçtikçe derinleşiyor. Ücretlerde iyileştirme yapılmıyor, özlük hakları görmezden geliniyor, itibarsızlaştırma ise sistematik bir hâl almış durumda. Ancak bu durum karşısında sendikaların sessiz kalması, hatta sorunların çözümü yerine üyelerine sembolik hediyelerle göz boyamaya çalışması trajikomik bir tablo oluşturuyor. Bir bardak ya da ucuz bir termos, eğitim çalışanlarının geleceği için ne ifade edebilir? Daha kötüsü, bu durum sendikal mücadelenin itibarını zedeliyor.Sivil toplum kuruluşları, bir toplumun en önemli demokratik unsurlarından biridir. Sendikalar, çalışanların haklarını korumak, onları temsil etmek ve toplumsal sorunlara çözüm önerileri sunmak için vardır. Ancak görünen o ki, bazı sendikalar bu temel görevlerini yerine getirmek yerine, siyasilerden aldıkları icazetle hareket ediyor. Eğitim gibi hayati bir alanda çalışanların sesi olmak yerine, susmayı tercih ediyorlar. Oysa sendikacılık, bir mücadele ve dayanışma ruhu gerektirir.Eğitim çalışanları, toplumsal yapının en önemli unsurlarından biridir. Onların ekonomik ve sosyal durumlarının iyileştirilmesi, yalnızca kendi yaşamlarını değil, aynı zamanda yetiştirdikleri nesillerin de geleceğini doğrudan etkiler. Ancak mevcut düzen içinde, eğitim çalışanları kaderine terk edilmiş durumda. Onların yaşadığı sorunlar karşısında ses çıkarmayan sendikalar, sadece üyelerini değil, toplumun geleceğini de hayal kırıklığına uğratmaktadır.
Çözüm Önerileri
    1.    Sendikal Bağımsızlık: Sendikalar, siyasetten tamamen bağımsız olmalı ve yalnızca üyelerinin haklarını savunmaya odaklanmalıdır.
    2.    Şeffaf Yönetim: Sendikaların finansal ve idari süreçleri tamamen şeffaf olmalı, üyelerin aidatları nasıl kullanıldığını bilmesi sağlanmalıdır.
    3.    Hak Mücadelesinde Dayanışma: Eğitim çalışanlarının ekonomik ve sosyal hakları için daha güçlü ve kararlı bir mücadele yürütülmelidir.
    4.    Üyelerin Bilinçlendirilmesi: Eğitim çalışanları, haklarının ne olduğunu bilmeli ve sendikal mücadeleye aktif olarak katılmalıdır.
Ali İhsan Öztürk